Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Zeki Akbıyık’ın sunduğu “Zeki Akbıyık İle Gündem” programının konuğu oldu. Görevdeki ilk 1 yıllık sürecini anlatan Işıkver, “İlk yılın ardından biraz bocalamadık dersek yalan olur. Ankara’da vakit geçirdikçe Elazığ’ı daha çok özlüyorum. Elazığ’da olmak çok güzel hemşerilerimle kucaklaşmak daha güzel. Her iki haftada bir milletvekili ile buluşma programımızı yapıyoruz. Vatandaşımızın yanındayız her zaman.  Vatandaşımız taleplerinde haklı birinci talepleri istihdam oluyor. Yüz yüze iletişim çok daha güzel bir yöntem. Kaç vatandaşımızın yarasına yardımcı oluyorsunuz derseniz elimizden geleni yapıyoruz. Milletvekilinin bir telefonda halledebileceği bir algı var ama bugünkü sistemde bu olmuyor. Milletvekillerimiz ile diyaloğumuz dostluğumuz var, belediye başkanımız ile de aynı şekilde. Şu bir gerçek ki daha önceki dönemlere göre daha çok bir araya geliyoruz. Bir ateş yanıyorsa birlikte söndürmek için konuşuyoruz” dedi.

“MADENLİLER MÜSTERİH OLSUN KİMSE YOKSA BİZ VARIZ”

Maden’deki firmanın pasasını Maden’e koymasının ardından, ilçenin doğal yaşamına zarar verdiğini sözlerine ekleyen Işıkver, “Madende bir firma var pasasını getirmiş madene koymuş ve doğal olan yaşama zarar vermiş. Belirsizlikler üzerine karar alınmıştı. Biz siyasiler ve STK’lar olarak sessiz kalmıştık hep bugüne kadar. Milletvekillerimiz ile bir araya geldik AK Parti Milletvekilimiz Mahmut Rıdvan Nazırlı ile yıkımları durdurduk. AFAD ve Çevre Şehircilikle bir araya geldik. Bakanlarımız ile görüştük. Uzlaştırma ofisinin açılması için karar aldık. Şimdi 20 gün geçti hala bir belirsizlik söz konusu. Çift taraflı dinleyecek takip edeceğiz. Bu sessizliğin nedenini araştıracağız. Madenliler müsterih olsun kimse yoksa biz varız. Madenlilerle ne konuştuysak olacak. Belirsizliği ortadan kaldıracağız. Arkadaşlarım da ben de yavaş hareket ediyoruz. Bu konuyu daha sıkı bir şekilde ele almalıyız. Maden sorunu şu an ağır gidiyor ve yavaş gitme nedeni de kurumsal yapı. Maden’in takipçisiyiz” diye konuştu.

“ÇİMENTO FABRİKASININ KALDIRILMASI İÇİN BEN 1 MİLYON EURO’YU VALİLİK HESABINA YATIRMAYA HAZIRIM”

Elazığ’daki Çimento Fabrikası konusuna da değinen Semih Işıkver sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elazığ Çimento Fabrikası 1960’lı yıllardan beri şehrimizde kurulu. Geldiğimiz çağda dünyanın hiçbir yerinde mega bir sanayi tesisi yok. Ben sermaye düşmanı değilim. Vatandaşlarımıza hizmet etmek için sevdiğim arkadaşlarımdan ayrılıp ticareti bir kenara bıraktım. Sadece Elysium’a ortaklığım var. Elazığ’ın çok kıymetli taahhüt firmaları var hepsiyle iftihar ediyorum. Sermaye düşmanı değilim. Ben fabrika ile ilgili konuşurken siyasilerimiz rahatsız olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve genel başkanımızın hassasiyetini biliyorum. Verilen talimat kaldırın denildi. ‘İstanbul’un en güzel yerinde yer vereceğiz’ dediler ve Murat Kurum Bakanımızın söylediği buydu. 80 milyon Euro istiyor fabrikanın sahipleri. Bu yollarda geliş güzergâhında yolların parasını devlet veriyor. Şimdi soruyorum Elazığ’da en son sponsorluk alınacak yer Çimentaş’tır. Şimdi ceza kesmiyoruz yolunu yapıyoruz. Her akşam saat 5’te bacaları açıyorlar. Bu işin iknası yok. Bizim siyasilerimiz parayı nereden bulacağız diye rahatsızlar. İftihar ettiğim müteahhitlerden bütün vekillerimiz ile para toplarım. Çimento Fabrikasının kaldırılması için Ben 1 milyon Euro’yu valilik hesabına yatırmaya hazırım varsa babayiğit yapalım. Adamlar bize dayatarak gitmeye meyilliler. Elazığspor sponsorluk almasınlar gelip ben elimden geleni yaparım. Bugünkü imkânlarımla ben çimento fabrikasının gitmesi için 1 milyon Euro vermeye hazırım. Bozdukları yollarımızın bedelini ödeyecekler. Böyle aymazlık olamaz. Benim gücüm yeter mi bilmiyorum ama yapacağım. Biz bu parayı bulup gönderelim.”