Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş’in hassasiyet ve duyarlılık gösterip konuyla ilgili açıklama yapmasına teşekkür eden Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, gelinen son nokta ile ilgili yeni sorular yöneltti.

Elazığ’da karma OSB’nin kurulma sürecinin 2018 yılına kadar gittiğini, bu konunun uzun süre rafta kalmasına rağmen Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası ile Kovancılar İş Adamları Derneği’nin girişimleri ile hızlandırdıklarını ifade eden Başkan Alan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi Kovancılar, Karakoçan ve Palu ilçelerindeki ekonomik ve iş gücü potansiyelinin üretim ve istihdama dönüşmesi amacıyla Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası ve Kovancılar İş Adamları Derneği ile birlikte sürecin hızlanması için adımlar atılarak söz konusu ilçe kaymakamlarımız, yetkili resmi kurum yetkililerimiz ve bölgesel paydaşlarımızın farklı alan teklifleri değişik açılardan değerlendirilmiş,  uzun istişareler ve değişik öneriler üzerinde yapılan tartışmaların ardından ittifakla bu yer üzerinde mutabakat sağlanmıştı.

Bu yer tespitinden sonra konunun çözümü noktasında Valimiz, üç ilçe kaymakamlarımız ve sürecin resmi takipçisi ve muhatabı olan Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğümüzün orta kararı ile karma OSB’nin kurulacağı arazinin uygunluğu ve diğer teknik değerlendirilmelerin yapılması amacıyla Bakanlıktan bir heyet ilimize gelerek söz konusu arazi üzerinde çalışmalarını tamamlamış ve olumlu raporlarını yine Sanayi ve teknoloji Bakanlığı’na sunmuşlardır.

Bu gelişmelerin ardından Ticaret ve Sanayi Odası ve iş insanları olarak söz konusu alanın Karma OSB için devrini beklerken, daha önce bakanlık yetkililerin gelip uygun görüş verdiği alanın “Büyükova” gerekçesi ile reddedildiği gerçeği ile karşılaştık. Bunu da resmi yetkililerden ve konunun takipçisi olan siyasimizden değil, konuyu takip eden duyarlı çevrelerden öğrendik.”

Elazığ’ın ekonomik gelişmesine önemli katkı sunacak Karma OSB’nin kamu kurumlarının ihmali, özensiz çalışması ve süreç hakkına muhataplara sağlıklı bilgi akışının olmaması sebebiyle iki yıl kaybettiğine dikkat çeken Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, bu konuda ilgililere şu soruları yöneltti:

“1- Dönemin Valisi, Kovancılar, Karakoçan ve Palu Kaymakamlıkları, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü yetkilileri, Kovancılar İş Adamları Derneği ve ile diğer paydaşlarla en uygun alan olarak belirlenen arazi üzerinde Bakanlıktan gelen uzman heyet,  teknik ve arazinin statüsü hakkında olumlu görüş bildirirken bu alanın “büyükova” statüsünde olduğunu bilmiyorlar mıydı?

2- Karakoçan ve Kovancılar ovalarının 25 Kasım 2020 tarihine “Bazı ovaların, büyük ova koruma alanı olarak belirlenmesine ilişkin cumhurbaşkanı kararı” Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesine rağmen, söz konusu alan üzerinde inceleme yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı elemanlarının 2023 yılında yaptıkları çalışma sonucu olumlu rapor düzenleyip Bakanlığa yazmaları devlet ciddiyeti ve kamu görevli sorumluluğuyla ne kadar bağdaşmaktadır?

3- Kamu görevlilerinin, basit bir internet sorgulamasıyla bile ortaya çıkacak “Büyükova” bilgisinden ve rapor düzenlediği alanın resmi statüsünden haberdar olmamasının bedelini bu şehri olarak ödemenin sorumluluğu ve vebali kime aittir?

4- Daha önce tüm resmi kurum ve kuruluşlarca ortaklaşa benimsenen ve olumlu rapor yazılarak Bakanlığa gönderilen arazinin “Büyükova” statüsünde olmasının anlaşılması üzerine neden kamuoyu bilgilendirilmemiştir?

5- Önceden belirlenen alanın “Büyükova” statüsünde olunduğunun farkına varılmasının ardından Karma OSB’nin kurulacağı iki yeni alternatif arazi için daha önce olduğu gibi Kovancılar, Karakoçan ve Palu Kaymakamlıkları ve konunun paydaşları görüşülmüş ve istişare edilmiş ve onayları alınmış mıdır?

6- Karma OSB için belirlenen iki alternatif araziyi hangi kurum belirlemiştir. Ve hangi kriterler göz önünde bulundurularak bu alanlar belirlenmiştir?

7- Belirlenen bu alanlarla ilgili de herhangi bir yasal engel çıkması halinde Elazığ, bir üç yıl daha mı kaybedecek?

8- Şehir için böylesine önemli ve hayati bir konuyla ilgili siyasilerimiz, kamuoyuna ve özellikle konunun muhatapları olan kurumları bilgilendirmekten neden sarfınazar etmektedirler?”